İsmail Kartal Basın Toplantısından Vazgeçti
Fenerbahçe’nin eski teknik direktörü İsmail Kartal, kongre sonrası yapmayı planladığı basın toplantısından vazgeçtiğini açıkladı. Tecrübeli teknik adam, TRT Spor’a yaptığı açıklamada bu kararının arkasında yatan nedenleri paylaştı.
Kartal’ın Kararının Ardındaki Nedenler
Kartal, Fenerbahçe’yi çok sevdiğini belirterek, yapacağı açıklamaların yanlış anlaşılabileceği ve başka yönlere çekilebileceği endişesiyle basın toplantısı fikrinden vazgeçtiğini ifade etti. Bu durum, Türk futbolundaki teknik direktör baskısı ve medya ilişkilerinin ne kadar hassas olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Fenerbahçe teknik direktörlüğü için ismi geçen Kartal, Domeneco Tedesco’nun göreve getirildiği gün kongre ardından basın toplantısı düzenleyeceğini duyurmuştu. Ancak son dakikada bu kararından vazgeçti. Benzer teknik direktör değişiklikleri Fenerbahçe’de yaşanan transfer hikayeleri ile de paralellik gösteriyor.
Kartal’ın Fenerbahçe’deki Etkileyici Performansı
İsmail Kartal, Fenerbahçe’de en parlak dönemini 2023-2024 sezonunda yaşadı. Sarı-lacivertliler, ligde oynadığı ilk 10 maçta 10 galibiyet alarak Süper Lig tarihinde ‘en iyi başlangıç’ rekorunun sahibi oldu. Bu performans, Türk futbol tarihine geçecek türden bir başarı hikayesiydi.
Kartal’ın öğrencileri Süper Lig, UEFA Konferans Ligi ve Türkiye Kupası’nda toplam 57 karşılaşmada 45 galibiyet elde etti. Ligde 99 puan alarak 2.61 puan ortalaması yakalayan tecrübeli çalıştırıcı, kulüp tarihinin en başarılı performansına imza atmıştı. Bu istatistiklerle Fenerbahçe’nin en başarılı teknik direktörleri arasındaki yerini aldı.
Fenerbahçe’ye Başarı Dilekleri
Başarılı teknik direktör, açıklamasının devamında Fenerbahçe’nin şampiyon olmasını istediğini belirterek sarı lacivertli ekibe başarılar diledi. Kartal’ın bu tavrı, profesyonel spor dünyasında nadir görülen bir nezaket örneği olarak değerlendiriliyor.
Futbol dünyasında yaşanan bu tür gelişmeleri takip etmek için Kazan Analiz Twitter hesabımızı takip edebilirsiniz. İsmail Kartal’ın kararı, Süper Lig’deki teknik direktör değişimleri ile benzerlik gösterirken, Türk futbolundaki baskı ortamını da bir kez daha gözler önüne serdi.